Amerika Birleşik Devletleri’nde seçim heyecanı devam ediyor. 3 Kasım’da başlayacak olan seçimler sonucunda seçilecek aday sadece ABD’yi değil, neredeyse tüm dünyayı ilgilendiriyor. Türkiye piyasaları da seçimden çıkacak sonucu bekliyorlar.

ABD Seçimleri Ekonomiyi Nasıl Etkiler?

ABD’de 3 Kasım’da 59. Başkanlık seçimleri yapılacak. Özellikle bu seçim, koronavirüs salgını yüzünden çıkacak sonuçlar açısından da büyük bir merak uyandırıyor. Çünkü Demokrat Parti adayı olan Joe Biden’a göre Trump yönetimi salgın sürecini iyi yönetemediler ve pek çok kişinin ölümüne neden oldular. Trump tarafı ise alınan önlemler olmadığında ölü sayısının çok daha yüksek olacağını iddia ediyorlar. Aynı zamanda salgının ekonomiyi de büyük zararları bulunuyor. Sadece ABD piyasası için değil, dünya piyasası için de başkanlık seçimleri önem taşıyor. Halihazırda başkan olan Donald Trump ile Demokratların adayı olan Joe Biden ikilisi arasında ise hangisinin seçileceği tüm dünyada olduğu gibi Türkiye piyasaları tarafından da yakından takip ediliyor. Özellikle Joe Biden’ın seçim kampanyası sırasında Türkiye aleyhine sözler etmesi ve yaptırımlardan bahsetmesi, piyasalarda endişeye sebep olurken, bunun yanında başkanlık seçimi öncesinde dolar da artışını bu belirsizlik yüzünden sürdürmeye devam ediyor. Türkiye ekonomisi, özellikle dış ve iç piyasalarda dövize son derece bağımlı olduğu için Türkiye’nin aleyhine olacak bir seçim sonucu dövizin daha da artmasına neden olabilecek. Ancak bu durum, Trump’ın başkan seçilmesi halinde dövizin düşeceği anlamına da gelmiyor.

Ekonomik Baskı Artıyor

Konuyu değerlendiren uzmanlara göre Türkiye’nin son dönemlerdeki ekonomik olarak zayıflaması büyük riskleri beraberinde getiriyor ve sadece ABD Başkanlık seçimleri ile ilgili bir konu değil. Ancak başkanın kim olacağı belirsizliği de yatırımcıları da tedirgin ediyor. Mavi Dalga olarak adlandırılan bu durumda, Biden başkan olurken, Demokratlar da senatoda çoğunluk elde ediyorlar. Bu durum gelişen ülkelerin ekonomisine olumlu yansıyabilir ancak mevcut fiyatlama politikaları nedeniyle ülkeler arasında sert bir ayrışma yaşanıyor. Örneğin Trump yönetiminde ağır yaptırımlara uğramış olan Çin ve Meksika hisse senetleri, Biden’ın seçilmesi halinde rahatlıyorlar. Ancak Biden’ın yaptırımlardan söz ettiği için Rusya ve Türkiye’deki hisse senetleri ise en az yüzde 9 değer kaybediyorlar. Buna göre Türkiye’de yatırım yapacak olan yatırımcılar için ciddi bir risk oluşuyor çünkü Türkiye varlıkları üzerinde Biden’ın seçilme ihtimali baskı arttırıyor. Yapılan son seçin anketlerine göre Biden’ın rakibinden önde görünüyor. Bu anketleri yakından takip eden piyasalar da en kötü duruma göre konumlanmak istiyorlar. Bu yüzden dövizin artış göstermesi, Biden’ın seçilme ihtimalinin yüksek olduğunun anlaşıldığı dönemden itibaren uygulanıyor. Böylece Biden ile birlikte fiyatlar çok yüksek bir aşamaya gelmeyecek ancak yine de tepki verecekler. Trump’ın seçilmesi halinde ise piyasalar üzerinde görece daha fazla rahatlama yaşanabilecek.

Döviz Kuru Baskılanacak

Biden’ın seçilmesi durumunda Türkiye’ye yönelik yaptırımlar söz konusu olabileceği için döviz kuru üzerinde ciddi baskıların oluşması bekleniyor. Böylece hem kısa hem de uzun vadede Türkiye ekonomisi için Biden’ın seçilmesi halinde piyasalar bu duruma olumsuz tepki verecekler ve etkileri tüketiciye kısa sürede yansıyacak. Uzmanlara göre aynı zamanda Biden’ın seçilmesi Türk Lirasının değer kaybetmesine de etki yapacak. Dünya ekonomisinde son zamanlarda yaşadığı değer kaybı ile Afrika ülkeleri para birimlerinin değerlerine düşen Türk Lirası, yaşanacak olumsuz bir ekonomik dalgalanma ile birlikte çok daha aşağılara düşecekler. Türk Lirasının değer kaybetmesi, TL’nin tercih edilmesini kısıtlayacak ve aynı zamanda yabancı yatırımcılar da TL kullanmayacaklar. Bu durumda, TL erimeye uğrarken, fiyatların yükselmesi döviz artışı ile paralel işleyecek. Her ne kadar Türkiye’nin resmi para birimi Türk Lirası olsa da dövize ciddi anlamda bağımlılık bulunuyor. Türkiye iç pazarı karşılayacak denli üretime yeterli oranda sahip olmadığı ve temel üretim yerine daha çok fason üretim kanalları kullanıldığından, pek çok ürünün temin edilmesi ithalata bağımlı halde ve bu ithalat döviz üzerinden yapıldığı için iç pazarda fiyatların yükselmesine neden oluyor. Döviz düşükken 500 TL’ye alınabilen bir eşya, dövizin artışından hemen etkileniyor ve 600 TL’ye yükseliyor, bu da Türk Lirası’nın durduğu yerde değer kaybetmesine ve güvenilir bir yatırım aracı olmamasına neden oluyor. ABD Başkanlık seçimleri Türkiye ekonomisi açısından bu bakımdan önem taşıyor. Tüm kötü senaryolar Joe Biden üzerine yapılıyor olsa da Donald Trump’ın seçilmesi de ekonomide büyük bir rahatlamaya neden olmayacak, sadece kısıtlı bir oranda doların artışının önüne geçmeye neden olacak. Fakat Biden’ın seçilmesi ve başkan olunca hemen Türkiye’ye yönelik yaptırımları hayata geçirmesi ile birlikte Türkiye ekonomisi için gelecek yıllar çok büyük riskler taşıyacaklar. Hazinede bulunan döviz ve altın rezervlerinin de azalmaya başladığı göz önünde tutulunca uzmanlara göre Türkiye ekonomisi, özellikle yatırımcılar için çok büyük riskler taşıdığı için tercih edilecek bir alan olmaktan gittikçe uzaklaşacak ve bu durum iç piyasada fiyatların artışı ile doğrudan kendisini gösterecek. Bu yıl başkanlık seçim sonuçlarının salgın koşulları yüzünden biraz daha geç açıklanması bekleniyor.
Editör: TE Bilisim