Son 6 yıldır kısır ekonomik gelişme problemi ila karşılaşan Rus ekonomisi, 2020 sonunda Kovid-19 salgını ve petrol piyasalarındaki çalkantılarla yüzleşmişti. Ülkede enflasyon 2001 başında, 2016’dan bu yana en yüksek seviyesine çıkarken, işsizlikte yaşanan artışlar ise halkın yoksulluk oranını etkiliyor.

Süreç Nasıl İşledi?

Yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) salgını ve 2020 sonunda düşen petrol fiyatlarıyla Rus ekonomisi zorlu bir seneyi geride bırakmışken, 2021 itibari ile artan işsizlik ve yoksulluk ön plana çıktı. Geçen senenin Ocak ayında ilk Kovid-19’un ilk vakalarının tespit edildiği Rusya en büyük ticaret ortağı olan Çin ile sınırları hızlı şekilde kapatmak zorunda kalınmıştı. Bu yaşanan olay ardından petrole olan talebin küresel anlamda azalması, 2014’den buyana zaten çok iyi bir durumda olmayan Rusya ekonomisine darbe vurdu. 2019 senesinde ortalama 100 milyon varil olan dünya ham petrol tüketimi, 2020’de bahar dönemimde günlük ortalama 30 milyon varile düşüş yaparken, depolarda da yeni varilleri koymaya yönelik yer kalmaması ile birlikte fiyatlarda çöküş yaşandı. 2020 yılında varil başına yaklaşık 65 dolar banttan başlayan Brent tipi ham petrol, Nisan ayında 15 dolar üzerinden fiyatlandırıldı.

Açıklamalar

Rusya Devlet Başkanı Vilademir Putin 2021 Ocak ayında düzenlediği toplantıda büyüyen istihdam sorununa dikkat çekti. Açıklaması kapsamında ise ‘’Rusya’daki işsizlik sayısı yüksek kalmaya devam ediyor. Ekonomi politikası kapsamında en büyük hedefimiz, istihdam seviyesini iyileştirmek, insanlara para kazanma, çalışma ve ailelerine yeterli olanağı sağlama şansı vermektir.’’ sözlerini kullanmıştı. Artan işsizliğin yanında halkın düşen reel gelirleri de Rusya hükümetini zorlayarak genel yoksulluk düzeyini artışa sürükleyen bir durum. Geride bıraktığımız senenin ikinci çeyreği içinde %7 gerileyen halkın reel gelir düzeyi, üçüncü çeyrek içinde ise %4 oranında düşüş yaşadı. Rusya’nın Sayıştay Başkanı Aleksey Kudrin, 2021 başlarına yaklaşırken yaptığı açıklamada ülkedeki yoksul sayısının 1 milyon artarak 20 milyon kişi üzerine çıktığını ifade ederken, gerekli ekonomik projelerin hayata geçirilmemesi halinde yoksullu oranının 2021 Ocak sonunda toplamda %5 ve üzeri artış yaşayabileceğini söyledi.

Kırım Etkisi

Kırım’ın ilhalkı sebebi ile 2014’den bu güne ABD ve Avrupa Birliği tarafından sert yaptırımlara maruz bırakılan Rus ekonomisi 2019 senesinde yalnızca %1,9 büyüyebilmişti. Ülke ekonomisi, petrol fiyat düşüşü, salgının yarattığı piyasa dalgalanmaları ise 2020 senesi Ocak ayında ülkenin ekonomisinin %8,5 küçülmesine sebep oldular. Öte yandan salgın önlemlerinin Ocak ilk çeyreğinde birkaç gün gevşetilmesi ise ülkenin ekonomisinde ki küçülmenin bir nebze kontrol altında kalmasına imkan sunmuştur. Ancak hayatımıza tekrar girin kısıtlama uygulamaları ile toplamda %8,5’luk ekonomik gerileme Rus ekonomisine yansıdı. 2020 senesinin üçüncü çeyreğine gelindiğinde ise Rus ekonomisinde %3,6 ek küçülme görüldü. Rusya Merkez Bankası tahminlerine göre 2021 yılında %2,6 ve 2022 senesinde %3 ekonomik büyüme yakalanabilir. Ancak bu başarının elde edilebilmesi için belirli para politikalarının gündeme getirilmesi gerektiği ifade ediliyor.

2021 Ocak Sonu Beklentileri

Dünya Bankası eğer halkın aşılanmasına yönelik süreç hızla devam ederse ve olumlu sonuçlar alınırsa Rus Merkez Bankası’nın yaptığı açıklamalar ile paralele bir hareketin Rus ekonomisinde görülebileceğini belirtti. Çünkü bu durum hem petrol fiyatlarını hem de petrole ola talebi yükseltirken, Rus işletmelerinde meydana gelen para akışını daha rahat bir hale getirecek. Rus ekonomistlerin yorumlarına göre Ocak ayı sonu Şubat ayı başında Rus ekonomisine yönelik daralma oranı sabit bir noktaya taşınacak ve artık salgın etkisi ile gündeme gelen %4 ve %8 arası gerileme bandı tarih olacak. Aşının bulunmasına bağlı olarak yoksulluk oranı düşerken ve ekonomi de ilk olarak %2 büyüme yaşanacağı belirtiliyor.
Editör: TE Bilisim