Güzel düşünmek, güzel yorumlamak insanın motivasyonunu yükseltiyor, güne güzel başlamaya vesile oluyor. Moralin yüksek olması, günümüzün güzel ve verimli geçmesini sağlıyor. Böylece yaşam anlam kazanı...

Güzel düşünmek, güzel yorumlamak insanın motivasyonunu yükseltiyor, güne güzel başlamaya vesile oluyor. Moralin yüksek olması, günümüzün güzel ve verimli geçmesini sağlıyor. Böylece yaşam anlam kazanıyor. Yaşamın anlam kazanması yarınlara olan ümidimizi artırıyor, gücümüze güç katıyor; kazandığımız özgüvenle yarınlara daha emin adımlarla yürüyoruz. Artık, yarınlar için hiçbir endişemiz yoktur; mutluyuz, umutluyuz. Sabahın erken saatlerinde işine gitmek için yatağından kalkan işçi, memur huzurlu; tarlasına giden çiftçi umutlu; davarını güden çoban mesut…Ozanın bağlamasındaki ezgi mutluluk için yazılmış türküleri terennüm ediyor; çobanın çaldığı kavalın yanık sesi duygu yoğunluğu yaratıp insan ruhuna aşkı nakşediyor. Kuşlar rengarenk görünümleri ve güzel sesleriyle dallarda mutluluk şarkıları söylüyor; bu durum ozanın telinde ezgi, dilinde türkü oluyor. Çağlayarak akan ırmaklar ruha ayrı bir canlılık veriyor. Göğe doğru ağmış koyu nefti ormanlar barınak oldukları canlılara ev sahipliği yapıyor.Tarlada ürün sunduğu bereketin gururunu yaşıyor. Çiçekler doğaya kokularının en güzelini salıyor; arılar çiçekten çiçeğe konarak bal topluyor; türlü türlü renkleriyle kelebekler daha özgür uçuyor; karıncalar kış hazırlığı için çalışıyor; ağustos böcekleri miskince şarkılarını okuyorlar. Fabrikaların bacaları üretimin mutlu nefesini havaya salıyor; işçiler üretici olmanın hazzını yaşıyor; araçlar bu fabrikalarda üretilenleri pazarlanacakları yerlere ulaştırmak için yollara çıkıyorlar; servisler işçileri evlere ve işyerlerine götürmek için günün erken ve geç saatlerinde trafiğe çıkıyorlar. Evlerin bacaları inancı ve mutluluğu tüttürüyor. Kentlerimizin altyapısı tam ve sağlam; caddeleri ve sokakları düzgün; yeşili katledilmemiş, muhafaza edilmiş; tarım alanları şehirleşme adına yok edilmemiş; parklar, bahçeler düzenlenmiş, sit alanları koruma altında; doğa dokusu bozulmamış, tarihi doku korunmuş; çarpık kentleşmenin önüne geçilmiş. Ekonomimiz dünya devleriyle yarışır güce sahip hale getirilmiş; iç piyasa doyuma ulaşmış; dünyanın dört bir tarafında yeni pazarlara açılmışız. Dünyaya teknoloji ihraç eden bir ülkeyiz artık. Üretiyoruz, pazarlıyoruz ve satıyoruz. İşçimiz, işverenimiz, öğretmenimiz, mühendisimiz, doktorumuz, esnafımız, çiftçimiz, tarımcımız…velhasıl herkes ve her kesim yarınından emin ve mutlu. Toplumsal huzur temin edilmiş, sosyal adalet sağlanmış; refah, toplum katmanları arasında eşit paylaştırılmış, hoşgörü ve sevgi ortamı sağlanmış; kısacası sosyal barış tesis edilmiş. Anarşi ve terör bitirilmiş, anaların göz yaşı akmıyor artık; gözler mutluluktan yaşarıyor. Çocuklarımızın ve torunlarımızın yarınları güvence altında; mutluyuz hem de çok mutluyuz, mutluluktan uçuyoruz. Hayır ola, hayırlara vesile ola!