İlk olarak Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktıktan sonra kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, ülkemizde de görülmesinin arından tedbirlerin kapsamı genişletiliyor. Çalışanların ve Bağkur’lu sigortalıların işlerinden dolayı koronavirüse yakalanması, ilgili kanun ve mevzuatlara göre iş kazası olarak kabul ediliyor. Koronavirüs testi pozitif çıkan çalışanların hastalığa yakalanmasında iş kazası geçerli olduğunda sigortalılara tanınan bazı haklar da devreye giriyor. Bu haklardan yararlanabilmek için bazı ayrıntılara dikkat etmek gerekiyor. İşçisinden esnafına milyonlarca sigortalı çalışanı ilgilendiren koronavirüs ve iş kazası kapsamına dair detaylı bilgileri haberimizde bulabilirsiniz. Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının tespit edilmesinin ardından alınan tedbirler kapsamında lokantalar dışındaki sosyal mekanlar kapatıldı. Bazı sektörlerde üretime geçici olarak ara verildiği açıklandı. Buna rağmen bazı hayati öneme sahip sektörlerde faaliyete ara verilmesi mümkün olmadığı için çalışmaya devam ediliyor. Sigortalı çalışanların, iş yaşamında koronavirüs bulaşması sonucu hastalanması ya da yaşamını yitirmesi, 4857 sayılı İş Kanunu ve diğer mevzuatlara göre iş kazası kapsamına alınıyor.

Koronavirüs Testi Pozitif Çıkan Sigortalılar Dikkat!

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) iş kazasının oluşması durumunda sigortalı çalışana geçici iş göremezlik süresi boyunca geçici iş göremezlik ödeneği verir. İş kazası ya da meslek hastalığı sonucunda çalışamaz hale gelen ya da meslekte kazanma gücü yüzde 10’dan fazla azalan kişilere sürekli iş göremezlik gelirinin yanı sıra vefat edenlerin eşi ve çocuklarına ölüm aylığı bağlar. Normal şartlar altında sigortalı çalışma hayatına devam ederken hayatını kaybedenlerin eşine ve çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilmesi için 4A’lı (eski adıyla SSK) çalışanların en az 5 yıldan beri sigortalı olma şartının yanı sıra 900 gün prim ödemesinin bulunması gerekiyor. Benzer şekilde 4B’li sigortalı olanlar (eski adıyla Bağkur) ile 4C’lilerin (eski adıyla Emekli Sandığı) en az 1800 gün primlerinin olması gerekiyor. İş kazası sebebiyle ölümlerde bu şartlar aranmıyor. İşe başlanan gün itibarıyla yaşanan kazada vefat durumu olması halinde, sigortalının yakınlarına da ölüm geliri bağlanıyor. İş kazası dışındaki sebeplerle ölenlerin yakınlarına bağlanan ölüm aylığı, kişinin çalışırken ödenen prim gününe göre değişiklik gösterebiliyor. Bu bağlamda prim süresi düşük olan sigortalılar için verilen aylık tutarı da düşük oluyor. İş kazası sebebiyle ölenlerin yakınlarına kaç gün prim ödediğine bakılmaksızın son üç aydaki prime esas kazancının yüzde 70’i oranında ölüm geliri bağlanıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında ele alınan mevzuatlara göre iş kazasında yaşamını yitiren çalışanın prim günleri ölüm aylığı bağlanması için yeterli seviyede ise kişinin eşi ve çocuklarına hem ölüm geliri hem de ölüm aylığı bağlanmış oluyor.

Koronavirüs Sebebiyle İş Kazası

Koronavirüs salgınına işyerinde çalıştığı sırada veya işle ilgili bir sebepten dolayı yakalanan sigortalı çalışanlar, kanunda yer alan iş kazası hükümlerinden yararlanabiliyor. Bu konuyla ilgili olarak kısa bir süre önce Yargıtay’ın vermiş olduğu emsal kararlar kayda geçmiştir. 2009 yılında ülkemizde de etkisini gösteren H1N1 salgını (halk arasında domuz gribi salgını) sırasında yaşamını yitiren bir TIR şoförünün ölümü Yüksek Mahkeme tarafından iş kazası sayılmıştır. Koronavirüs salgınından etkilenenlerin iş kazası olarak kabul edilebilmesi için virüsün işyerinde ya da işle ilgili ortamlarda bulaşmış olması gerekiyor. Koronavirüs testi pozitif çıkan kişilerin bu durumu kanıtlayıcı belgeleri toplamaları gerekiyor. İşverenin talimatıyla evden çalışanlar da iş kazası hükümlerinden yararlanabiliyor. Bu nedenle kazanın tam olarak hangi saatte meydana geldiğinin belgelenmesinde yarar bulunuyor.
Editör: TE Bilisim