Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs vakalarının Türkiye’de görülmesinin ardından milyonlarca çalışan bu süreçte ne yapması gerektiğini merak ediyor. Uzmanların sık sık tavsiye etmesi üzerine kalabalık ortamlarda bulunmak istemeyen çalışanlar, evden çalıma gibi alternatif yöntemlerin hangi durumlarda geçerli olacağını araştırıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bağlı olarak özel sektörde çalışanların koronavirüs salgını sebebiyle mağdur olmamaları için esnek çalışma şekilleri uygulanabiliyor. Koronavirüs salgınından etkilenen sektörlerin en başında turizm yer alıyor. Hizmet sektöründe yaşanan peş peşe rezervasyon iptallerinin ardından işlerin durma noktasına gelmesi, çalışanların hastalık, karantina ve benzeri sebeplerle işyerinde bulunamaması, virüsün yoğun şekilde görüldüğü ülkelerle ticaret yapılamaması ve uluslararası talebin ciddi anlamda düşüşü gibi nedenler üretimde ciddi anlamda azalmalara sebep oluyor.

Kamuda Önemli Tedbirler Alınıyor

Bazı hijyen ve temizlik ürünlerine artan talep sebebiyle iç piyasaya yönlendirilmesi belli sektörlerde avantajlar ortaya çıkmış gibi görünse de yeterli olmuyor. Bu kapsamda hem çalışan hem de işveren açısından çalışma hayatının ciddi tehdit altında olduğunu söylemek mümkün hale geliyor. Devlet tarafından alınan tedbirler de günden güne arttırılıyor. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin çalışma saatlerine yönelik bazı güncellemeler yapılmaya devam ediliyor. Bu bağlamda Cumhurbaşkanlığı’nın 13 Mart 2020 tarihinde idari izinlere ilişkin genelge niteliğinde bir yazı yayımladığı biliniyor. Söz konusu yazıda kamu görevlilerinin yurt dışına çıkışı tamamen durduruldu ve acil durumlar içini izin alma şartı getirildi. Ayrıca yurt dışında bulunan kamu görevlilerinin dönüş tarihinden itibaren 14 gün izinli sayılması da resmi tedbirler içinde yer alıyor.

Bu Kişilere 12 Gün İdari İzin Var

Cumhurbaşkanlığı imzalı duyuruda hamilelerin, süt izni kullananların, yöneticiler hari. 60 yaş üstü personelin, kronik hastalıklar başta olmak üzere sağlık bakanlığının belirlediği dezavantajlı grupların 12 gün idari izinli sayılmaları mümkün oluyor. Ayrıca kamu kurumlarının hizmetlerini günlük olarak yerine getirebilecek şekilde asgari sayıda personel bulundurulmak şartıyla okul öncesi ve ilköğretimde çocuğu bulunan kadın çalışanlara talepleri halinde yıllık izin verilmesi ve yıllık izin hakkı olmayanların mazeret izinlerinin kullandırılması imkanları da gündeme getirilmiş oldu. Getirilen bu imkanların çalışanlar açısından kullanılması sebebiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamındaki memurlar ve sözleşmeliler dışında kamu kurum ve kuruluşlarında İş Kanunu’na tabi olarak istihdam edilen işçiler de bu imkanlardan yararlanabilmesi mümkün oluyor.

Özel Sektör Çalışanları İçin Durum Nedir?

Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar için durum bu vaziyetteyken özel sektör çalışanları için neler yapılabileceği merak ediliyor. Özel sektörde telafi çalışması ve denkleştirme yöntemleri uygulanıyor. Zorunlu sebeplerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal sürelerin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi halinde, işverenlerin 2 ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yapabilme imkanı bulunuyor. Bunun yanı sıra tarafların anlaşması halinde haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine günde 11 saati aşmamak koşuluyla farklı şekillerde de dağıtılabiliyor. Denkleştirme süreleri toplu iş sözleşmesine göre 4 aya kadar artırılabiliyor. Örneğin turizm sektöründe 4 aylık sürede işçinin haftalık ortalama çalışma süresinin, normal haftalık çalışma süresini aşamadığı biliniyor. Denkleştirme süresi toplu iş sözleştirmeleri ile bu sektörde 6 aya kadar artırılabiliyor.
Editör: TE Bilisim