Özellikle tarım ile uğraşanlar için Bağkur primlerini ödemek zor olmakta ve bu durumda Tarım Bağkur’u prim ödeme gücü olmayanlar ne yapmalı sorusu gündeme gelmektedir. Artan prim tutarları karşılığında borçlarını ödemekte zorlanan Bağkurlular için muafiyet söz konusu olmaktadır.

Tarım Bağkur Sigortalısı Prim Ödemeyebilir mi?

Tarım ve hayvancılık ile uğraşanların dahil oldukları Tarım Bağkur’u için özellikle belirli dönemlerde aylık prim borçlarını ödemek zor olabilmektedir çünkü Bağkur ödemeleri aylık olarak sigortalılığın devam etmesi ve sağlık haklarından yararlanmak için yapılmak durumundadır. Fakat döviz kurlarında dalgalanmalar, artan yaşam pahalılığı, yılın belirli dönemlerinde çiftçilerin ürünleri bulunmadığı için giderlerini karşılayamamaları ve prim ödeme tutarlarının da yükselmesi nedeniyle özellikle Tarım Bağkurluları prim borçlarını ödeme konusunda zorlanmaktadırlar. Her yıl yapılan asgari ücret artışı kapsamında Bağkurluların ödemeleri gereken prim tutarları da yükseldiği için Bağkur prim borcu hangi durumlarda ödenmeyeceği merak ediliyor. İlgili kanunlar kapsamında gelir seviyesinin belirli bir düzeyin altında bulunmakta olan kimseler Bağkur primleri ödemekten muaf tutulabiliyorlar.

Tarım Bağkur Sigortalısı Nasıl Primden Muaf Tutulur?

Tarım Bağkur sigortadan muaf tutulmak için 5510 sayılı kanun kapsamında belirlenmiş olan ilgili maddeler temel alınmaktadır. İlgili kanunun 4’üncü maddesindeki birinci fıkra dört numaralı bent dahilinde yıllık tarımsal faaliyetler ile uğraşanlar için yıllık kazançlarından ilgili faaliyetlerine yönelik olarak masraflar düşüldükten sonra elde kalan aylık ortalamanın prime esas teşkil eden günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olması durumunda muafiyet uygulanmaktadır. Sigortalılık Muafiyet Belgesi bu durumda sigortalı tarafından alınabilmektedir. Ancak bu durumda bilinmesi gereken en önemli nokta, söz konusu belge ile prim ödeme yükümlülüğü ortadan kalksa da sigortalılık devam etmez. Sadece zorunlu olarak Bağkurlu olmaktan muaf olmaktadırlar. Başka bir deyişle muafiyet belgesi ile prim ödemeleri ödenmiş olarak kabul edilmemektedir. Bu nokta göz önünde tutularak sigortalılık muafiyet belgesi almak için çiftçilik kaydının bulunmakta olduğu ziraat odalarına başvuru yaparak sigortalılık muafiyet belgesi doldurulması gerekmektedir. Doldurulmuş olan belge aylık gelir durumunu ve başka bir gelir kaynağının da olmadığını gösteren belgeler ile birlikte sosyal güvenlik merkezlerine ibraz edilmelidir. Ziraat odasından alınan ve doldurulan sigortalılık muafiyet belgesinin düzenlenmiş olduğu tarihten itibaren başlayacak olan belge dahilinde on gün içinde sosyal güvenlik merkezine başvuru yapılması halinde tarım Bağkur sigortalılığı belgenin düzenlenmiş olduğu tarih temel alınarak, 10 gün içinde başvuru yapmayanların ise SGK’ya başvuru yapıldığı tarihten itibaren durdurulmakta ve prim ödemeleri yapma zorunluluğu ortadan kalkmaktadır.

65 Yaş Sonrasında Çiftçi Olanların Durumu Nedir?

Özellikle yaşlılık döneminde çeşitli sebeplerden ötürü çiftçilik yapmaya başlayanlar için de Bağkur kayıtlarının göz önünde tutulması gerekmektedir. Ziraat odası ya da tarım il – ilçe müdürlüklerine çiftçilik için kayıt yaptıran ve bu kayıtları yüzünden zorunlu açıdan Bağkur’lu olmaları gereken 65 yaş ve üzeri olan kimselerin Bağkur primi ödemeleri gerekli değildir. Ancak ziraat odalarından Sosyal Güvenlik Kurumu SGK’ya yeni sigortalı işe giriş bildirimi geleceği için 65 yaş üzerinde olan kimselerin de Bağkur tescilleri yapılmaktadır. Böylesi bir durum olduğunda 65 yaş ve üzeri olan kimselerin Bağkur sigortalılıklarını durdurmaları için Bağkur dosyalarının gönderilmiş olduğu sosyal güvenlik merkezine dilekçe ile başvuru yapmaları gerekmektedir. Bu yapılacak olan başvuru kapsamında sigortalılıkları sona erecektir. Aynı zamanda 65 yaşını doldurduğu halde emekli olamayan ancak sigorta primleri de ödemek istemeyen kimselerin de yine başvuruları halinde 65 yaşını doldurdukları tarihten itibaren tescil durumları sonlanacaktır.

Prim İndiriminden Nasıl Yararlanılır?

Tarımsal faaliyette bulunanlarda sigortalılık oranının yükseltilmesi için aynı zamanda prim indirimi de uygulanıyor. 5510 sayılı kanun dahilinde ilgili yıl dahilinde tarım Bağkur sigortalıları prim indiriminden yararlanabiliyorlar. Ekim ve Aralık aylarında yatırılan 15 günlük primler 30 gün olarak kabul ediliyor ve takip eden yıllarda bu süre her yıl başına 1 gün olarak artıyor. Tarım Bağkur’u kapsamında olan sigortalılar için prim tutarları da asgari ücret ve bunun 7,5 katı üzerindeki tutarlardan belirleniyor. Tabandan yapılan ödemelerde günlük prime esas teşkil eden kazanç asgari ücret üzerinden tespit ediliyor. Dilerlerse daha yüksek tutarlar üzerinden de prim ödemelerini yapmaları mümkün. Aynı zamanda tarımsal faaliyetlerde bulunanlar prim ödemelerini yapmak için sonraki ayın sonunu da bekleyebilirler. Örnek olarak Nisan ayında yatırılması gereken prim Mayıs ayının sonunda da ödenebilmektedir. Daha sonraki ayların prim ödemeleri için önceden ödeme hakları da bulunuyor ve özellikle hasat zamanında daha sonraki ayların ödemelerinin gerçekleştirilmesi yıl boyunca tarım Bağkurlusu olanlar için büyük bir avantaj yaratıyor. Prim ödemelerinin zamanında yapılmaması halinde ise ilk üç aylık süre için gecikme cezası uygulanıyor. Üç aylık sürenin sonunda da ödenmemesi durumunda ise gecikme cezası eklenmiş tutarların üzerinden gecikme faizi talep ediliyor.

Satılan Üründen Prim Kesintisi Yapılıyor

Bağkur prim borçlarının ödenmesi için çiftçilerin satmış oldukları ürün bedellerinin üzerinden borçlarına denk gelecek şekilde yüzde 2 oranında kesinti yapılmaktadır. Çiftçiler satmış oldukları ürünlerin parasını ise hemen alamadığı ve yaptıkları satışları avans yöntemi ile sattıkları için bu durum mağduriyet yaratabilmektedir ancak satılan ürünlerin avans usulü ile yapılması halinde avanstan prim kesintisi uygulanmıyor. Yapılacak olan prim kesintisi ürün bedelinin tamamının ödenmesi halinde geçerli oluyor. Prim kesintisinin yapılmasının uygulanması ile yükümlü olan gerçek ve tüzel kimseler konuya ilişkin olan tebliğ ile belirleniyorlar. Buna göre kesinti yapabilecekler kamu kurumları, iktisadi kamu kuruluşları, ticaret şirketleri, dernekler, vakıflar ve tüccarlar olarak belirlenmiş durumda. Bu gerçek ya da tüzel kişiler çiftçilerden aldıkları ürünlerden kesinti yaparak, yapılmış olan kesintinin de SGK’ya ödenmesi ile yükümlüler. Ancak hasatta yapılan prim kesintisinden bazı hallerde kurtulmak da mümkün oluyor. Gerçek ya da tüzel kişilere yapılacak olan tarımsal ürün satışlarında prim kesintisinden muaf tutulanlar da bulunmaktadır. Lisans depo işletmelerine satılmış olan ürünlerin satışlarından kesinti uygulanmıyor. Bu kesintinin yapılmaması 1 Ocak 2024 tarihine kadar devam edecek. Tarım Bağkur’u kapsamında olanların sigortalılık yükümlülükleri de tarımsal faaliyetlerin bittiği tarihte sonlanmış oluyor. Tarımsal faaliyetlerin sona erdiğine dair yapılacak olan bildirim kapsamında ziraat odalarına ya da tarım müdürlüklerine başvuru yapılması ile tarım Bağkurlusu olmaktan çıkabiliyorlar.

Tarım Bağkurlusu Hakları Neler?

Tarım Bağkurlusu hakları yeterince bilindiği takdirde sigortalılık süresine karşı çeşitli sorunların oluşmasının da önüne geçilecektir. Tarımsal faaliyette bulunarak sigortaya dahil olanlar emeklilik ve sağlık hizmetlerinin yanında aynı zamanda iş kazası ya da meslek hastalığı sigortasından da yararlanabilmektedirler. Sigortalı olan kadın çiftçi ise doğumda emzirme yardımı ve 16 hafta süreyle geçici iş göremezlik ödeneğinden de yararlanabiliyor. Bu haktan yararlanılması için ise doğumdan önce olan yıl içinde en az 90 günlük prim ödemelerinin yapılmış olması gerekiyor. Eğer iş kazası yaşanırsa ve meslekte çalışma gücünün en az yüzde 10 oranında azaldığı sağlık raporu ile kanıtlanırsa bu durumda iş göremezlik geliri almaya hak kazanılıyor. Bu haklar kapsamında Tarım Bağkurlusu olmak çeşitli avantajlar yaratmaktadır.
Editör: TE Bilisim