Sosyal Güvenlik çalışanların ve emekli olanların temel sosyal haklarını koruma altına almayı amaçlamaktadır. Ancak halihazırdaki yapı bu türden sorunlara çözümler sunmaktan uzak olduğu için pek çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Bunun için sosyal güvenlik sorunları listesine bakmak yararlı olacaktır.

Finansman Sorunları

Sosyal güvenlik sisteminin bir bütün olarak ele alındığında, çözülmesi gereken en büyük sorunlarından birisinin finansman sorunu olduğu görülmektedir. Toplam gelirler ile toplam giderler arasında bir dengenin olmadığı sistemin yıllık bazda gelir ve gider açıklarına bakıldığında görülmektedir. Sistemde görülen açıklar, hem SGK’nın hem de ülkenin genel kalkınmasına büyük sorun teşkil etmektedir. Her yıl genel bütçe kapsamında sosyal güvenlik sisteminde yapılmış transferlerin artış oranı ekonomik büyüme oranından çok daha yüksektir. 1985 yılı temel alınarak günümüze değin sisteme bakıldığında, 1985 tarihine kadar sistemde gelir fazlası söz konusu iken, daha sonra giderler sürekli artmakta, 2000 yılından itibaren ise eksi haneye düşmüş, 2019 yılı itibariyle gider oranı yüzde 40’ı bulmuştur. Sistem gelirleri yeterli olmadığı için her yıl hazineden yapılan transferler artmış bu durum ise sosyal hakların daha kısıtlı tutulmasına neden olmaktadır. Bu durum hem çalışanların haklarını hem de emeklilik maaşlarının düşük tutulmasına neden olmaktadır. OECD ülkeleri arasında kıyaslama yapıldığında, emeklilik prim hasılatı üzerinden bir hesaplama yapıldığında Türkiye’nin 20 ülke arasında sonuncu olduğu görülmektedir. Bu veriler 2017 yılına ait olmasına karşılık, günümüzde artan hayat pahalılığı kapsamında ülkenin sıradaki yerini koruduğunu söylemek olasıdır. Bu yüzden sosyal güvenlikte çözüm bekleyen sorunların başında finansman sorunu gelmektedir. Bu sorunun oluşmasının nedenleri ise sıralanacak olursa; emekliliğe hak kazanma koşullarının sürekli siyasi malzeme haline getirilmesi, emeklilik hak kazanma yaşının değiştirilmesi, prim tahsilat sorunlarına çözüm sağlanmaması, emeklilik yaşı değişikliğinin erken emeklilik sorunlarına yol açması, sosyal güvenlik alanında tutarlı bir devlet politikasının olmaması sayılabilmektedir.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar

Sosyal güvenlik sorunları arasında emeklilikte yaşa takılanlar büyük bir yer kaplamaktadır. 1999 yılında yapılan düzenleme kapsamında oluşan bu sorun, yıllardır pek çok kişiyi mağdur ediyor. Yapılan düzenleme ise emeklilik için yaş şartı getirildiğinden prim ve hizmet yıllarını doldurmuş pek çok kişi emekli olabilmek için yaş şartının sağlanmasını bekliyor. Üstelik Türkiye’de halihazırda EYT mağduru olanların sayısının da ortalama 6 milyon civarında olduğu belirtiliyor. Yıllardır kendilerine vaat verilen ancak bir türlü çözüme kavuşturulmayan EYT sorunu için çok yakın bir zamanda da çözüm sağlanacağı beklenmiyor.

Devlet Katkısı Artmalıdır

Tam anlamıyla sosyal bir devlette yani yurttaşlarının yararını düşünen ülkelerde, özellikle sosyal güvenlik hakları büyük önem taşımaktadır. Emeklilik ya da yaşlılık dönemlerinde daha rahat edebilmeleri için devlet tarafından destek sunulur ve prim oranları düşürülür. Başka bir ifade ile Türkiye’deki düşük emekli aylıklarının çözülmesi için devlet katkısının olması gerekmektedir. Günümüzde emekli olmak için devletin hiçbir katkısı bulunmamaktadır. Bu konuya dikkat edilmesi gerekmektedir çünkü çoğu kimse devlet tarafından emekli edildiğini düşünmektedir. Bu büyük bir yanılgı olup çalışma yaşamı boyunca düzenli olarak yatırılan primler üzerinden kişiler emeklilik hakkı elde etmektedir. Devletin emeklilik için sağlamış olduğu, günümüzde bayram ikramiyeleri dışında herhangi bir katkısı olmamaktadır. Bu durumda aylık 1500 TL gibi reel ekonomik veriler ile bağdaşmayan ve esasında hiçbir karşılık sağlamayan emekli aylıklarının ortadan kalkması için prim oranlarının düşürülüp devlet katkısı mutlaka getirilmelidir. Bunun için devletin yeterli kaynağı bulması da mümkündür. Ayrıca prim oranlarının düşürülmesi çalışma yaşamında kişilerin elinde daha fazla maaş geçmesini de sağlayacaktır.
Editör: TE Bilisim