Güneyimizde yaşadığımız terör sorununun ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatların ardından çözüme kavuşmuş gibi gözükmesi topluma biraz nefes aldırdı. Dileğimiz, yapılan bu mutabakatların kalıcı çözüme...

Güneyimizde yaşadığımız terör sorununun ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatların ardından çözüme kavuşmuş gibi gözükmesi topluma biraz nefes aldırdı. Dileğimiz, yapılan bu mutabakatların kalıcı çözüme dönüşmesi… Böylece sınır güvenliğimizin sağlanmasının yanı sıra Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması konusunda da görüş birliğinin teyit edilmesi önem taşıyor. Sınır güvenliğimizin teminatı için bu, olmazsa olmazdır. Ama tereddütlerimiz var: ABD’ye ve Rusya’ya  ne kadar güvenebiliriz? Zira yapılan mutabakatlarda YPG, terörist örgüt olarak gösterilmedi. Ardından Mazlum Kobani adındaki bir terörist, kaçık Tramp tarafından ABD’ye davet edildi. Nasıl güvenelim!!? İç kamuoyunu gerçek gündemden geçici olarak uzaklaştıran Barış Pınarı Harekatı yeniden dikkatleri ekonomiye döndürdü. Öyle ya işçi, memur, asgari ücretli, çiftçi, esnaf… tüm dar gelirliler elektriğe, doğalgaza, akaryakıta, temel ihtiyaç maddelerine yapılan orantısız(!) zamlardan sonra büyük bir geçim sıkıntısı yaşamaktadır. Belirtilen kalemlere 2019 yılı içerisinde yüzde 50, 60 gibi zamlar yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor. Bu zamlara rağmen emeklilerin ve çalışanların maaşlarına 2020 yılı için 4+4 zam yapılması bir çelişkiyi ortaya koyuyor. Vatandaş kara kara düşünüyor ve acil çözüm bekliyor. Merkez Bankasının faizleri 2.5 puan düşürmesi vatandaşı ne kadar rahatlatacak? Borç batağında boğulmakta olan dar gelirlilerin derdine çare olacak mı? Bankalara olan kredi kartı ve kredi borçlarının faizleri düşürülerek yeniden yapılandırılacak mı? Bu uygulamaya özel bankaların da uyması sağlanacak mı? Çalışanlar için uygulanan vergi matrahı ele alınıp yeniden düzenlenecek mi? Emeklilere, çalışanlara ve tüm dar gelirlilere yaşanan gerçek enflasyon doğrultusunda fark verilecek mi? Gerçek enflasyon dememizdeki neden; vatandaşın enflasyonu ile hükümetin enflasyonu hiç de aynı değil. Maalesef vatandaşın yaşadığı enflasyon oranı çok yüksek. Devleti yönetmekle mükellef olanlar vatandaşın arasına insinler de yaşanan gerçeklerden bi-haber kalmasınlar. 2020 yılı bütçesinde vergilerin oranlarının artırılması zaten ağır olan vergi yükünü daha ağırlaştırıp geçimi bir o kadar da zora soktu. Dar gelirlilerin omuzlarına bu kadar ağır yük yüklemek bir yönetim zafiyetidir. Bu anlayış terk edilmeli, sağlıklı bir vergi sistemi oluşturulmalıdır. Herkesten kazancına göre vergi alınmasının değişmez devlet politikası olması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. İvedilikle” 3Y” hayata geçirilerek vatandaşın azalan güveni yeniden kazanılmalıdır.