Emekli Maaşı Hesaplama Yöntemi Nasıl? Son yıllarda yapılan düzenlemeler ile emekli maaşı hesaplama yöntemi değiştirildi. Birçok kişi ne zaman, hangi şartlar altında emekli olacağını hesaplamakta zorlanıyor. SGK’li olarak işe başladığınız tarihin önemini emeklilik hesaplamaları yaparken ortaya çıkmaktadır. Yapılan Sosyal Güvenlik reformları neredeyse on yılda bir emeklilik yaşında değişikliklere neden olmaktadır. Bu kadar karmaşıklığın içinde sizler için emeklilik maaşını hesaplama yöntemi nasıl gerçekleşir sadeleştirerek anlatmaya çalıştık. Detaylara ilişkin açıklamaları yazımızdan takip edebilirsiniz.

Kritik Tarih 8 Eylül 1999!

Kritik Tarih 8 Eylül 1999! 8 Eylül 1999’a kadar, kadınlar 38 erkekler ise 43 yaşında emekli olabiliyorlardı. O tarihten sonra emeklilik koşulları zorlaştı, emekli olabilme yaşı ve prim ödeme gün sayısı sürekli yükseltildi. Kademeli olarak yükseltilen emeklilik yaşı, 1 Ocak 2048 tarihi itibarıyla 65 olması planlanmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli olmak için üç ayrı tarihe göre emeklilik koşulu bulunuyor. Yeni düzenlemeyle emeklilikte 1 gün, 1 yıl fark ediyor. Bu nedenle, emeklilik yaşı ve prim gün sayısı hesaplanabilmesi için sigortalı çalışmaya başlanılan tarih ve yasal değişikliklerin yapıldığı andaki sigortalılık süresi önemli. Emekli aylıklarının hesaplanması yönteminde memur, kendi hesabına çalışanlar ve işçi ayrımı söz konusu. Sadece emekli olma yaşı değil emekli aylığı hesaplama yöntemleri de değiştiği için birkaç farklı hesap dönemi mevcut bulunmaktadır.

Emeklilik Hesaplama Dönemleri

Emeklilik Hesaplama Dönemleri aşağıdaki gibi olup, başlangıç tarihleri belirtilen aralıklara denk gelen vatandaşlarımızın emeklilik hesaplama şekilleri aşağıdaki gibidir.
  • 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olanların durumu,
  • 8 Eylül 1999 ile 30 Nisan 2008 arasında sigortalı olanların durumu,
  • 30 Nisan 2008 sonrasında sigortalı olanların durumu.

Borçlanma İşleminde Tavan Önemli!

Borçlanma İşleminde Tavan Önemli! Emekli maaşınızı yükseltecek en basit çözüm prime esas kazanç tutarının yüksek gösterilmesi. Yani SGK’ya yüksek ücret seviyesinden prim yatırmak. İşverenin gerçek ücretleri üzerinden prim yatırıp, yatırmadığını kontrol etmek sigortalı çalışan açısından çok önemli. Aksi takdirde, emeklilikte hayal kırıklığı yaşanabilir. Emekli aylığını yükseltecek bir diğer yöntem ise Ocak 2000 dönemi öncesi askerlik ve doğum borçlanmaları. Bu dönem için borçlanma yapılırsa, bir de tavandan yani en yüksekten ödeyerek borçlanılırsa emekli aylığını yükseltmek mümkün. Memurun emekli aylığını derecesi, kademe, hizmet süresi ve ek gösterge belirliyor. Memurların emekli aylığını en çok etkileyen husus ise ek gösterge. Bu da memurun görevine ve unvanına göre belirleniyor. Ekim 2008’den önce göreve başlayan memurların emekli aylığı hesaplamasında gösterge ve katsayı sistemi esas alınıyor. Bu hesaplamaya göre 25 yıl hizmet vermiş memurun aylık bağlama oranı %75. Yani ortalama aylık kazancın %75’i emekli aylığı olarak bağlanıyor. Ekim 2008 sonrası ilk kez sigortalı olan memurlar 25 yıl çalışmaları karşılığı ancak ortalama aylık kazançlarının %50’sini yani yarısını emekli aylığı olarak alabiliyor. Dolayısıyla bu durum, eski ve yeni memurların emekli aylıkları arasında ortalama %30 fark doğmasına neden oluyor. Bağ-Kur’lu olarak çalışanların emekli aylıklarının hesaplanmasında aynı SSK’lılar gibi üç dönem çalışma ve bu çalışmaların karşılığında belirlenen aylık bağlama oranı söz konusu. Bağ-Kur’lular da 2000 öncesi yüksek gelir üzerinden yani yüksek basamaktan prim ödemişse emekli maaşları daha yüksek oluyor. 1 Ekim 2008 sonrasında Bağ-Kur’luların emekli aylıkları ne yazık ki daha düşük hesaplanıyor. Bu nedenle, emekli aylığının yüksek olmasını isteyen Bağ-Kur sigortalılarının prime esas kazançlarını yükseltmeleri, yüksekten prim ödemeleri menfaatlerine olacak.

2000-2008

SGK’lı emekli aylığı hesaplamasında üç ayrı dönem ve üç ayrı hesap söz konusu. 2000 yılından önceki çalışmalar için gösterge sistemi esas alınıyor ve bu dönemde aylık bağlama oranı yüksek. Bu dönem içerisinde ne kadar çok prim ödenmiş ise emekli aylığı o kadar yüksek oluyor. İkinci dönem 2000 sonrası ile Ekim 2008 öncesi dönem. Bu dönemde aylık hesabında gösterge sistemi yerine TÜFE ve gelişme hızının birlikte dikkate alındığı güncelleme katsayısı sistemi uygulanıyor. Bu tarihler arasında aylık bağlama oranı düşük olduğu için ödenen primlerin etkisi biraz daha az.

2008 

1 Ekim 2008 sonrası dönem kritik. En düşük aylık bağlama oranı bu dönemde. Bu dönem için güncelleme katsayısı hesaplanırken milli gelir gelişme hızının yüzde 30’u dikkate alınıyor. Dolayısıyla üç dönem içerisinde en düşük aylık bağlama oranı bu dönemde oluşuyor. SSK’lıların emekli aylıkları bu üç dönemdeki aylık bağlama oranları ve ortalama aylık kazançları üzerinden hesaplanıyor. Düşükten prim ödeyenler açısından 2000 öncesi çalışmaların karşılığı en yüksek, 2000 sonrası ile Ekim 2008 öncesi daha düşük ve Eylül 2008 sonrası en düşük aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanıyor.
Editör: TE Bilisim